Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Onların kötülüğü yüzünden, çıkardık­ları nifak ve fe sat yüzünden, biz yoksullar kendi aramızda parça parça olduk, bölün­dük. Taçlarını, tahtlarını daha iyi korumak, daha zahmetsiz yaşamak ve yönetmek için Dürzileri Araplara karşı silahlandırdılar, Şiileri Sünnilere karşı silahlandırdılar; yeri geldi Muhammedilerin yanında gözüküp İsevilere karşı ayrımcılık yaptılar; yeri gel­di, İsevileri kayırıp Muhammedileri dışla­dılar. Ne zamana kadar öldürmeye devam edecek kardeş kardeşi, annesinin kucağında? Ne zamana kadar Haç'la Hilal birbi­rine düşman iki geleneği temsil edecek, ikisi de Tanrı'ya inanan bu toplulukların gözünde?
Mitolojinin ve farklı dinlerin bâtınî kısımlarının sıkça kullandığı sembolik düşünce maddeler arasındaki ilişkide sınırsızlığa izin verir. Her şey farklı özellikleriyle çok çeşitli fikirler uyandırır ve bir özelliğin birkaç sembolik anlamı olabilir. En yüksek kavramların binlerce sembolü olabilir. Hiçbir şey yüceyi temsil edecek ve övecek kadar
Sayfa 26 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Reklam
"İlim Müslümanların kaybolmuş malı gibidir; onu nerede bulurlarsa hemen almalıdırlar" H.Ş.
Sayfa 61
Nitekim Tanzimat sonrasında yaygın hâlde,
Bütün İslâm dünyasını saran Batı hayranlığına kapılıp, Avrupa'ya giden bir çok okur yazar takımı içinde bu gerçeği görerek, Batı'nın gerçek yüzünü gösteren İNSAF SAHİBİ kişilerde de vardır. Halil Hâlid bunlardan biridir.
Sayfa 29 - Maalesef Batı hayranlığı....
Haçlı zihniyeti,
1096-1097 başlayan zihniyet maalesef günümüzde de, Bosna Hersek'te, Çeçenistan, ve Filistin'de, Afganistan ile Irak'ta Kıbrıs'ta cereyan edne hadiseler bu zihniyeti en açık örneği olarak gözlerimizin önündedir.
Sayfa 29
Doğulu bir yazar:
"Bizim Avrupa'ya karşı vazifemiz, ateşe karşı vaziyeitmiz gibi olmalıdır. icap eden harareti almalıyız; lakin içine girmemeliyiz; Çünkü Yanarız...
Sayfa 13
Reklam
Eserin sadeleştirmesi hakkında,
Son bir husus ise; 1996-1997 yıllarının Haçlı seferlerinin başlangıcının 900. yılına rastlamış olması, bu esere ayrı bir mana ve önem kazandırmıştır. Bu vesilesiyle,bu eseri bundan 900 yıl önce ve hemen hemen iki asır boyunca haçlı seferlerinde şehit olanların hatırasına da ithaf ediyoruz.
Sayfa 2
Doğu ile Batı arasındaki fark hilal ile haç arasındaki fark kadar. Hilal bombeli. Haçtaysa dik açılar var. Hilal altında yaşayanlar da bombeli hayatlara sahip. Genişler, kurallarla ilgilenmiyorlar, zamanla ilgileri yok, çöl kumu gibi uçuşuyorlar. Haçın gölgesindekilerse sert ve köşeli hayatlar yaşıyorlar. Yasaları, kuralları olan, dik açılı hayatlar. Hilalin altındaki insana, haçın gölgesindeki düzeneğe inanıyor. Dolayısıyla hilalle yaşayanların her biri ayrı bir düzenek geliştiriyor. Küçük çeteler. Küçük düzenler. Haç, insana tek bir düzenek emrediyor. Doğu ile Batı arasındaki fark bu.
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Ermeniler bir Orta Doğu-Kafkas, daha ziyade bir Kafkas toplumu. Akdeniz dünyasının içinde yaşayan, bu bakımdan İranlılar ve Türklerle, yani Azerbaycan ve Anadolu halklarıyla büyük benzerlikleri olan bir halk. Aile içi ilişkiler, akrabalık-sülale ilişkileri, kaç-göç anlayışları, ırz-namus anlayışları aynen bizimki gibidir. Zaten eğer Haç ve Hilal farkı olmasa, yani bu dini ayrım olmasa, iki toplumu birbirinden ayıramazsınız; o kadar birbirlerine benzerler. Mutfak benzerliği bile vardır bu iki toplum arasında.
Reklam
En önemli zamanda Gelibolu'yu bize geçilmez eden Türkler Mezopotamya demiryollarımızın bir kilometresi bile kendi topraklarında kalsa her an bu hattı kapatarak veya imha ederek bize zarar vereceklerdir.
Sayfa 140 - Destek yayınlarıKitabı okudu
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Nasıl Hıristiyanların tapınaklarına Kilise , Yahudi tapınaklarına Sinagog , İslam tapınaklarına da Camii ya da Mescit deniliyorsa ; Sabii tapınaklarına da Savami- Savamaa deniliyordu . Savmaa’ların çatısında Ay tanrısı Sin ‘in sembolü olan Hilal şeklinde Ay bulunurdu . Kabe , Sabiiler için Güneş tapınağının bulunduğu “Tanrının evi “ olarak kabul edilir ve hac yeri olarak ziyaret edilirdi .
Vampir söylencesinin geri planında Pagan ve Hıristiyan kültürü yatmaktadır. Öyle ki Drakula'yı durduracak silahların arasında haç, kutsal kitap (Eski Ahit Yeni Antlaşma) ve kutsanmış su gösterilir. Ne Kuran, ne hilal, ne zemzem suyu Drakula'ya karşı bir işe yarar. Yani işin efsane kısmında vampir kültüyle bizim kültürümüz arasında bir bağ kurmak olanaksızdır. Ama gerçek Drakula'yla, yani Vlad Tepeş'le tarihimizin doğrudan bağlantısı vardır.
Sayfa 27 - Yapı Kredi Yayınları, 5.baskı: İstanbul, Kasım 2022Kitabı okudu
510 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.